Araba fiyatlarında hem çip krizi hem de Türk Lirası’ndaki kıymet kaybı nedeniyle artış ikinci el araç ithalatını gündeme getirmişti. Renault Group Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Doğu, Türkiye’de yenilenmiş araç (fabrika çıkışlı 2. el) satma konusunu araştırdıklarını belirterek, “Şu anda bunun üzerinde çalışıyoruz. Fransa’da ‘Refactory’ dediğimiz sistemle araçları yenileyip yeniden fabrika garantisiyle tekrardan satmak manasına geliyor. Son basamaklara geldik, inşallah onu Türkiye’de lanse ederiz” dedi.
Doğu, İstanbul’da düzenlenen Automechanika Istanbul fuarında yaptığı açıklamada, Türk otomotiv endüstrisinin dünyanın en önde gelen otomotiv endüstrilerinden biri olduğunu söyledi.
Doğu, “Bilhassa yenileme pazarındaki endüstrimiz son derece güçlü. Renault Kümesi olarak Türkiye’de birçok tedarikçiyle çalışıyoruz. Aslında Türkiye’de 52 yıllık varlığımızla Türkiye’den milyarlarca avroluk kesim aldık” dedi.
Türkiye’de yedek modül dalında imalat yapan firmaların son derece güçlü olduğuna işaret eden Doğu, “Onların tek rakibi Çinliler, Asyalılar… Onlara baktığımız vakit nitekim gurur duyuyorum. Bu bölümün içinde doğmuş, bütün mesleğini bu dala vermiş bir kişi olaraktan küçücük firmaların artık çok büyük ihracatlar yaptığı ve dünya çapında oyuncular olduğunu görmek beni çok gururlandırıyor ve keyifli ediyor” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN HER TÜRLÜ DÖNÜŞÜME AYAK UYDURACAK KAPASİTESİ VAR”
Hakan Doğu, Türk otomotiv endüstrisinin elektrikli araç dönüşümüne ayak uydurabilecek kapasitede olduğunu söyledi. Bunun yanı sıra Türkiye’nin her türlü dönüşüme, bilhassa teknolojik dönüşüme ayak uyduracak kapasitesinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Doğu, şöyle devam etti:
“Bundan yalnızca 6-7 sene evvel Türkiye, yenilenebilir güçte hiçbir yerdeydi. Bugün Avrupa’da en çok yenilenebilir güç üreten 7’nci ülke. Tıpkı halde nüfusumuzun yüzde 50’sinin 30 yaş altında olması nedeniyle biz gelişmiş pazarlara nazaran çok daha çabuk adapte oluyoruz. Bir de bizim ülkemiz büyük. Ülkemiz büyük olduğu için şayet bir araç sahibiyseniz, bir yerden bir yere giderken çok yakıt harcıyorsunuz. Yakıt fiyatlarının ne duruma geldiği malum. Elektrikli araçta bilhassa yakıt fiyatlarının artmasıyla birlikte çok süratli bir dönüşüm olacağı da malum.“
“PAZARA ULAŞILABİLİR ARAÇLAR SUNMAK İÇİN TESİRLİ BİR FORMDA ÇALIŞIYORUZ”
Pazara ulaşılabilir araçlar sunmanın değerli olduğunu belirten Doğu, “Bu çerçevede biz Renault Kümesi olarak çok tesirli bir biçimde çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde yeni stratejimizi açıkladığımızda, Türkiye’de evvel hibritleşmeye, daha sonra elektrikleşmeye geçişte Renault Kümesi olarak, Türkiye’de otomotiv kümesini kuran iki firmadan bir tanesi olarak tüm paydaşlarla birlikte çalışıp vazifemizi yapacağız” dedi.
“YENİLENMİŞ ARAÇ İÇİN GERÇEK VAKİT MI DEĞİL Mİ ONU DÜŞÜNÜYORUZ”
Renault Group Türkiye CEO’su Doğu, üretici firma olarak muhakkak bir yaşa gelen araçları yenileyerek tekrar satışa sunma konusunda da değerlendirmelerde bulundu.
Yenilenmiş araç satma konusunu araştırdıklarını belirten Doğu, “Şu anda bunun üzerinde çalışıyoruz. Fransa’da ‘Refactory’ dediğimiz sistemle araçları yenileyip yeniden fabrika garantisiyle tekrardan satmak manasına geliyor. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Son kademelere geldik, inşallah onu Türkiye’de lanse ederiz. Lakin şu andaki kasvet; ikinci elde araç bulunmuyor. Yani bu sistemi açtığınız vakit ikinci elde araç yoksa nasıl yenileyeceksiniz üzere bir sürü bahisler var. Açmak için gerçek vakit mı değil mi onu düşünüyoruz lakin planlarımızda var.” formunda konuştu.
“HÜKÜMET VE DEVLET YETKİLİLERİMİZLE VERGİ KONUSUNU GÖRÜŞECEĞİZ”
Araç bulunurluğunun yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde bir sorun olduğuna dikkati çeken Doğu, şunları kaydetti:
“Dünyanın birden fazla yerinde ikinci elde araç bulunamıyor. Zira beşerler yeni araç alamıyor. Yeni araç alamayınca mecburen aracını tekrardan tamir ettirip daha uzun uzaklıkta kullanmaya başlıyor. Bilhassa Türkiye’ye bakarsanız; Türkiye demografisi çok yüksek bir ülke, milyonlarca öğrenci okuyor. Her sene Türkiye’de 500-600 bin insan evleniyor. Yani 500-600 bin insan evlendiği yerde en az 500-600 bin tane otomobil lazım zati. Münasebetiyle bu demografik gerçekler çerçevesinde Türkiye’de bizim her sene 1,5-2 milyon civarında otomobil satmamız lazım ki piyasayı tatmin edelim. Zira Türkiye’nin şu anda en büyük kanayan yarası, Türkiye’deki araç parkının yaklaşık dörtte birinin 20 yaş üzerindeki araçlardan oluşması… Önümüzdeki vakitte hükümet ve devlet yetkililerimizle çalışıp kesim olarak, vergi siyasetlerinin bilhassa giriş düzeyindeki araçlar için daha ulaşılabilir hale getirilmesine birlikte çalışacağız. Bunu başarmamız gerekiyor.”