Diyarbakır’da 8 Haziran sabahı meskenlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınan 20 gazeteciden Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç ile gazeteci Ömer Çelik, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) avukatları aracılığıyla ileti gönderdi.
ALTAN: BİZ GAZETECİYİZ
Serdar Altan gönderdiği iletide, gözaltına alınmalarına ait şunları paylaştı: “Ekonomik kriz derinleşiyor, bir grup askeri operasyonlar planlanıyor, seçim sürecine giriliyor. Gazeteciler de bunları takip ediyor, haberleştiriyor. Gözaltına alınmamızın sebepleri bunlar olabilir lakin. Geçen hafta gazeteci Dicle Müftüoğlu gözaltına alınmıştı. Dört gün boyunca gözaltında kaldı. Münasebet, başka gazeteci meslektaşlarıyla dayanışma içinde olmasıydı. Müftüoğlu’nu hür bıraktıktan çabucak sonra da bizleri aldılar. Kim bilir bize ne suçlama yöneltecekler. Lakin biz gazeteciyiz. Haber yapmaya da dayanışma içinde olmaya da devam edeceğiz.”
‘POLİSLERİN DE BİLGİSİ YOK’
Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, ise neyle suçlandıklarını bilmediklerini belirterek, “Gözaltı kararı verilmiş ve gözaltı müddeti dört güne kadar uzatılmış. Bildiğimiz bu. Neden gözaltına alındığımızı polise soruyoruz ancak onların da bilgisi yok. ‘Karar var’ diyorlar yalnızca. Olağan çalıştığımız basın kuruluşlarındaki hard disklerin bilgisayarlardan sökülerek alınmış olması, gözaltındakilerin tamamının gazeteci olması gözaltının nedenini açıklıyor: Gazetecilik faaliyetlerimiz soruşturuluyor. Uzun müddettir sokak röportajları yapıyorum. Bu röportajların tamamı da yayınlanıyor. Bu yayınlarda hata ögesine rastlayamazlar. Tahminen de bu yüzden hard disklere el koyup oralardan bir şey çıkarmaya çalışacaklar. Beyhude bir çaba… Hem bu gözaltı furyası tarafından hem de gazetecileri susturmaya çalışmak istikametinden beyhude” diye belirtti.
‘SİYASİ SAİKLERLE YAPILDI’
Gözaltıların siyasi saiklerle yapıldığını vurgulayan gazeteci Ömer Çelik ise gönderdiği iletide şunları lisana getirdi: “Gazetecilik kriminalize edilmeye çalışılıyor. Gazetecilik her an tehlikeyle karşılaşılabilecek, öngörülemez bir çalışma alanı haline getirilmeye çalışılıyor. Kaç gündür gözaltındayız, tam olarak neyle suçlandığımızı bilmiyoruz. Bana kalırsa onlar da bilmiyor. Bu yüzden de gözaltı müddetlerini uzatıp bir şeyler bulmaya çalışıyorlar. Bulunacak tek şey haberlerimiz.” (Kaynak: Mezopotamya Haber Ajansı)