RUS TOPLARININ NAMLULARI TEKRAR KİEV’E ÇEVRİLDİ
Ukrayna işgalinde dördüncü aya girilirken Rusya, Donbas cephesinde de amaçlarına ulaşamıyor. Luhansk Bölge Valisi kilit kıymetteki Severodonetsk kentinin değerli bir kısmında denetimi sağladıklarını duyurdu. Askeri planlarını revize etmek zorunda kalan Moskova ise haftalar sonra namluyu tekrar Kiev’e çevirdi. Başşehir yakınlarındaki üç bölgenin top atışlarıyla gaye alındığı ve sivil altyapının ziyan gördüğü bildirildi.
‘BATI FÜZE GÖNDERİRSE DOKUNMADIKLARIMIZA SALDIRIRIZ’
ABD’den sonra Almanya’nın da Ukrayna’ya füze yardımında bulunacağını açıklamasına ise Kremlin’den en sert cevap geldi. Putin “Batı uzun menzilli füze tedarik etmeye başlarsa daha evvel dokunmadığımız tesislere saldırmak zorunda kalırız” dedi. Gelinen noktada askeri planların işlememesi ve Moskova’nın bir çıkış planı ortaya koyamaması, devlet kurumlarının devre dışı bırakılmasının yarattığı zafiyeti gösterdi.
‘SÜPER GÜÇ’ EFSANESİ ÇÖKTÜ
100 günü geçen Ukrayna işgali Sovyetler Birliği’nin mirasçısı olarak Rusya’nın ‘süper güç’ statüsünü tartışmalı hale getirdi. Dünyanın ikinci büyüğü kabul edilen Rus ordusu Ukrayna karşısında tel tel döküldü. Amiral gemisi vurulan, füze ve tank derdine düşen Rusya cepheyi Donbas’la sınırlamak zorunda kaldı. Ayrıyeten tek otorite olan Putin’in bir albay üzere cepheye müdahalesi, danışmanlarının yanlış bilgiler sunması Rus ordusunu düzgünce kaosa soktu.
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşta yaşadığı başarısızlıklar, Sovyetler Birliği’nin mirasçısı olarak görülen ülkenin ‘süpergüç’ statüsünü de sarstı. 24 Şubat’ta işgale süratli başlayan Rusya kuzey, doğu ve güneyden taarruzlara girişti.
A planı, Ukrayna liderliğinin kısa müddette düşmesi ve Kremlin kuklası bir idarenin başa getirilmesiydi. Lakin Ukrayna ordusu dünyada kimsenin beklemediği bir direnç göstererek Batı’nın askeri, istihbari ve finansal takviyesiyle de Rus güçlere muvaffakiyetle karşı koydu. 65 kilometrelik bir askeri konvoyla Kiev’e yol alan Rus güçler Ukrayna’nın dron hücumlarıyla hareketsiz kaldı. Sonunda iki hafta geçmeden başşehir yakınlarından çekilmek zorunda kaldılar. Akabinde ülkenin ikinci büyük kenti Harkov’da da Rus güçleri kendi hudutlarına püskürtüldü. Rusya’nın yaşadığı en utanç verici an ise 13 Nisan’da amiral gemisi Moskova’nın Karadeniz’de Ukrayna füzelerince batırılmasıydı. Bu, Rus donanmasının İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşadığı en büyük darbeydi. Moskova’nın radarının SİHA’larla yanıltılıp Neptün füzeleriyle vurulması Kremlin için utanç verici bir an oldu. Fakat kayıplar bununla bitmeyecekti. Rus ordusunun Ukrayna harekatı için topladığı ve en düzgün eğitilmiş askerlerden oluşan operasyonel birliklerin üçte birinin etkisiz hale getirildiği istihbarat raporlarına yansıdı.
Ukrayna ordusunun bilgilerine nazaran Rusya yaklaşık 31 bin askerini ve bin 367 tankını kaybetti. Gerek Ukrayna’da bahar çamuru gerekse de ABD ve İngiltere’den gönderilen tanksavarlar Rus tanklarının etkisiz kalmasına yol açtı. Rus tank birliklerinin performansı ise Batılı askeri kaynaklarca son derece makûs bulundu. Ayrıyeten büyük sayıda kayıptan ötürü Rusya 60 yıldır depoda beklettiği eski tankları çıkarmak zorunda kaldı. İngiltere Savunma Bakanlığının istihbarat incelemesine nazaran, işgalci Rus birliklerinin Ukrayna’ya yönelik taarruzlarında havadaki gücünün zayıfladığını ve hava hücumlarında kullanılan füzelerin kıymetli ölçüde tükendiğini bildirdi. Hatta Rusya’nın füze takviyesi için Çin’den talepte bulunduğu sav edildi. Ayrıyeten Bakanlık, Rus ordusunun hava muharebesindeki başarısızlığından ötürü başşehir Kiev’e giremediğine dikkat çekti. Batının sert ambargoları Rusya’nın askeri gereç ıstırabı çekmesine, konut eşyalarındaki gereçlere bile el konmasına yol açtı.
Rusya’da Devlet Lideri Vladimir Putin’in tartışılmaz tek otorite olması da kurumları etkisizleştirdi. Putin’in savaş açmaktaki kararlılığı kurmaylarını, raporlarını bu istikamette hazırlamaya yöneltti. Bilhassa Batı’nın ambargolarının şiddeti azımsandı. Ayrıyeten Kremlin’in müdahaleleri Rus kumandanların inisiyatif almasını engelleyerek cephede kaosa yol açtı. Batılı askeri kaynaklara nazaran Putin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline şahsî olarak dahil oldu, “albay yahut tuğgeneral düzeyinde” operasyonel ve stratejik kararlar alıyordu. Kaynaklar, Putin’in, Ukrayna güçleri gayret ederken ve Rus ordusu istediği başarıyı yakalayamamışken taktiklerini dikte ettiğini söyledi. Ayrıyeten ABD ve İngiltere istihbaratlarına nazaran, Putin, Ukrayna savaşı konusunda danışmanları tarafından yanlış bilgilendiriliyor. İngiltere’nin dijital istihbarat örgütü GCHQ Lideri Jeremy Fleming Avustralya ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Putin’in savaş konusunda yanıltıldığını ileri sürdü. Fleming, “Danışmanları ona gerçekleri söylemekten korkuyor” tabirini kullandı. Beyaz Saray İrtibat Yöneticisi Kate Bedingfield Washington’da istihbarat bilgilerine atıfta bulunarak, “Danışmanları tarafından (Putin’in) Rus ordusunun ne kadar makûs durumda olduğu ve yaptırımların Rus iktisadını nasıl felce uğrattığı konusunda yanlış bilgilendirildiğine inanıyoruz” dedi.
Daha evvel, Rus istihbarat uzmanı Andrey Soldatov, Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’e Rusya’nın savaştaki durumu hakkında tüm bilgilerin verildiğinden kuşkulu olduğunu lisana getirmişti. Uzmanlara nazaran istihbarat örgütü çalışanlarının üzerindeki baskı ve cezalandırılma korkusu “sorunların gereğince ele alınmamasına” yol açıyor.
RUSYA HAFTALAR SONRA KİEV’İ VURDU
Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, Rusya’nın başşehir Kiev ve etrafını dün sabah saatlerinde füzelerle vurduğunu açıkladı. Yapılan açıklamada, taarruzda askeri ve sivil altyapının ziyan gördüğü belirtildi. Taarruzun Kiev’in güneydoğusunda bulunan Darnitskyi ve batısında bulunan Dnipro ilçelerinin yanı sıra başşehir yakınlarındaki Brovari bölgesini maksat aldığı kaydedildi. Füze saldırısına ait bir açıklamada bulunan Kiev Belediye Lideri Vitali Kliçko, taarruzda en az bir kişinin yaralandığını ve kelam konusu kişinin hastanede tedavi gördüğünü kaydetti. Kliçko’nun aktardığı bilgilere nazaran, füze atağında can kaybı yaşanmadı. Genelkurmay Başkanlığı’nın aktardığı datalara nazaran, Kiev yakınlarındaki Obukhiv bölgesinde ise bir Rus füzesi düşürüldü. Patlama seslerinin de duyulduğu Kiev’de yaklaşık iki buçuk saat boyunca siren çaldı. Kelam konusu füze saldırısı, haftalardır başşehir ve etrafına düzenlenen en büyük atak olma özelliğini taşıyor. Öte yandan Ukrayna nükleer güç kurumu, bir Rus füzesinin ülkenin güneyinde bulunan nükleer güç santralinin yakınından geçtiğini açıkladı. Kuruluş, Rusya’nın bu hareket ile bir sefer daha bir nükleer felaket tehlikesine yol açtığını tabir etti. Rusya, Avrupa tarafından tedarik edilen tankları depolayan bir alanı gaye aldığını sav ediyor, lakin Ukrayna roketlerin hiçbir tankın tutulmadığı bir tren tamir tesisine çarptığını açıkladı. Bu ortada Donbas’taki Luhansk bölgesinde şiddetli çatışmalar sürüyor. Luhansk bölge valisi Serhiy Haidai, Severodonetsk’te sokak çatışmaları olduğunu ve Ukrayna güçlerinin burayı geri almasının hala mümkün olduğunu söyledi.
ABD’NİN YAPACAĞI FÜZE YARDIMINA PUTİN’DEN TEHDİT: DOKUNMADIĞIMIZ TESİSLERE SALDIRIRIZ
ABD, Ukrayna’ya HIMARS tipi çoklu roketatar sistemlerini göndereceğini açıklamıştı. Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, bu silah yardımının gerçekleşmesi halinde, Ukrayna’da birtakım yeni maksatları vuracaklarını açıkladı. Dün Rus devlet televizyonunda yayınlanan röportajında açıklamalarda bulunan Putin, ABD Ukrayna’ya Batı üretimi uzun menzilli füze gönderdiği takdirde yeni kimi gayeleri de vuracakları tehdidinde bulundu. Hangi spesifik maksatlardan bahsettiği belgisiz olan Putin, “Eğer bu silahları gönderirlerse, bundan gerekli sonuçları çıkaracak ve imha araçlarımızı, ki bunlardan elimizde gereğince var, şimdi saldırmadığımız maksatlara yönelteceğiz” diye konuştu. Putin, Ukrayna’ya bu tarafta bir tedariğin savaştaki istikrarları değiştirmeyeceğini söyledi. “Burada yeni bir şey yok” diyen Putin, Ukrayna ordusunun bu silahlara mevcut durumda zati sahip olduğunu ve ABD silahlarının Rus ordusunun yok ettiği silahların yerini alacağını öne sürdü. Putin, Batı’nın Ukrayna’ya silah tedarik etmekteki gayesinin, savaşı uzatmak olduğunu savundu.
