Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faiz artırmayacağız düşüreceğiz” açıklamaları sonrası dolarda yaşanan 50 kuruşluk artış, ekonomik krize tahlil olarak getirilen Kur Muhafazalı Mevduat’ın hazineye yükünü 30 milyar dolar artırdı. Yaşanan bu duruma reaksiyonlar sürerken hükümetin enflasyonu görmezden gelen siyasetleri da tenkitlerin odağında.
Ekonomist ve T24 muharriri Uğur Gürses, hükümetin enflasyona yönelik siyasetini ABD’nin enflasyona yönelik siyaseti üzerinden eleştirdi. ABD’nin yüzde 6 bandında olan enflasyonla gayret için başta faiz artırımı olmak üzere bütün enstrümanlarını kullanarak yürüttüğünü belirterek Türkiye’de hükümetin “Resmi kayıtlarda yüzde 80’e, oda ölçümlerinde yüzde 90’a, akademisyenlerin kurduğu platformda yüzde 160’a ulaşan bir enflasyon fotoğrafında, Ankara’dan halka ‘enflasyonun yorularak düşeceği’ üzere bir sunum yapılıyor” dedi.
Gürses yazısında şu tabirleri kullandı:
“Üç haneli bir enflasyona koşarken, faizleri yüzde 14’te tutarak piyasaya bankacılık kanalından devasa boyutta TL pompalayan bir düzeneğin karşılaşacağı ne varsa hepsi oluyor; döviz talebi ve kur yükseliyor, borçla alınmış rezervler bile eriyor. Kimi optimist analistler bile belirli basamakta faiz artışının devreye girebileceği ve bu devalüasyon-enflasyon sarmalının bir noktada duraklatılabileceğini düşünürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ‘hayalleri’ de yer bir etti; “Kimse bizden şunu beklemesin, bu iktidar faizi artırmayacaktır, tam bilakis biz faizi düşürmeye devam edeceğiz”.
VATANDAŞ KAVURUCU ENFLASYONDA GEÇİNMEYE ÇALIŞIYOR
Sadece bu açıklama TL’de dolar karşısında 50 kuruşa mâl oldu. Hani o ‘muhteşem kur muhafazalı mevduat mekanizmasının’ bütçe maliyetini de 30 milyar TL üst attı. Şimdiden KKM’nin 6 aylık maliyeti 150 milyar TL’yi geçmiş görünüyor. Kavurucu bir enflasyonla geçinme zorluğunu sert biçimde yaşayan halk fakirleşirken, orta sınıf süratle erirken bu konut imali uydurma iktisat siyasetini sürdürmek ‘battı balık yan giderden’ ötesi değildir.
ERDOĞAN’IN YANINDA ‘FAİZ SEBEP ENFLASYON NETİCE’Yİ TEK ET DEMEYİ KİMSE CÜRET EDEMEZ
Ne Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hayata geçirdiği ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ argümanından geri dönecek görünüyor ne de kabinesi ve yakın halkası kendisine bunu terk etme tavsiyesinde bulunabilecek yürekte. İktisattaki tüm rezerv alanlarını tüketen iktidar, Ankara siyasetinde hükümran olan Demirel’in o meşhur mottosu, ‘siyasette 24 saat çok uzun bir süredir’ bakışı ile çaresizce, sandığa kalan müddette kurtarıcı bir mucize bekliyor.
TOPU ÇEVİRECEK ESNEK ALANLARDA SONA GELİNDİ
Ne yazık ki Türkiye iktisadında siyasetçinin ‘topu çevirebileceği’ olabildiğince esnek tüm oynama alanlarında sona yaklaşıldı. Var olan bütçe üzere alanlarda da aslında KKM üzere siyaset yanlışları ile yaratılan ‘rezervasyonlarla’ alan daraltıldı.
Yanlış siyasetlerin sonuçlarını da yanlış araçlarla durdurma eforları, işleri güzelleştirmiyor, bilakis ‘bataklıkta çırpınmak’ üzere tabana çekiyor. Nedenleri değil sonuçları kısıtlamak, yasaklamak sorunu çözmüyor.”