Beşiktaş ve Fenerbahçe 356. kez karşı karşıya geliyor. Besbelli bu sadece iki takım taraftarının değil tüm futbolseverlerin de iştahını kabartan bir derbi olacak. Neden mi? Gelin bir bakalım.
1. Gol Düellosu: Ligin en fazla gol atan iki takımının mücadelesini izleyeceğiz. Bir tarafta 6 maçta 20 gol atan Fenerbahçe, diğer tarafta 7 maçta 16 gol atan Beşiktaş. Bu rakamlara bakınca bizi bol gollü bir karşılaşmanın beklediğini söylemek mümkün. Her iki takım da şimdiye kadar ligde oynadıkları maçların ilk yarılarında geriye düşmediler. Ancak öne geçince skoru tutmak konusunda Fenerbahçe rakibine göre daha avantajlı bir durumda. Beşiktaş öne geçince İstanbulspor maçında da olduğu gibi topu rakibe bırakıyor ya da gol aradığı Başakşehir maçındaki gibi tempoyu rakibin ayarlamasına müsaade ediyor. Fenerbahçe ise oyunun temposunu 90 dakika boyunca kendi belirlemek istiyor.
2. Oyun Planı: Her iki takım da tempolu, topu fazla eveleyip gevelemeden doğrudan kaleye gitmeyi tercih eden bir oyun anlayışına sahip. İkisi için de çok pas yapmak öncelik değil. Onun yerine rakip topu alsın biz de gidip ön alan baskısı yapalım diye düşünüyorlar. Peki bu maçta da öyle mi olacak? İç sahada, ciddi bir taraftar desteğiyle sahaya çıkacak olan siyah beyazlı ekibin onların da etkisiyle bu sefer ilk 15-20 dakika topu rakibe bırakmak istemeyeceğini düşünüyorum. İşte bu tam da Jorge Jesus’un isteyeceği şey olacaktır. Bu sezon Fenerbahçe’nin en iyi yaptığı şey olan yoğun pres, top Beşiktaştayken etkisini gösterirse ilk yarı yüzü gülen taraf sarı lacivertliler olabilir. O zaman bir de her iki takımın presi kırma yöntemlerine bir bakalım.
3. Savunma: Bu sezonun en hızlı hücumu düşünen iki takımı karşı karşıya gelince savunma mahareti daha da önem kazanıyor. Beşiktaş’ın yeni santrforu Wout Weghorst tam bir pres canavarı. Hücumdayken defansa sağladığı katkıyla çoğu zaman rakibin kontralarını daha başlamadan kesebiliyor. Yine de pres kırılırsa ve arkaya rakibi kaçırırlarsa bu sefer Rosier, Masuaku, Gedson gibi isimlerle Beşiktaş geriye oldukça hızlı bir şekilde dönebiliyor. Fenerbahçe’de ise ön alan presinde öne çıkan tek bir isim yok. Takım olarak baskıyı düzenli ve sürekli bir halde yapıyorlar. Kırıldıklarında ise çözümü defansı ileri, neredeyse orta saha yuvarlağına kadar çekip ofsayta düşürme stratejisi uyguluyorlar ki bu sezon rakiplerini en fazla ofsayta düşüren takımlar içinde de birinci sıradalar.
4. Yedek Kulübesi: Bu konuda tartışmasız Fenerbahçe ligin en avantajlı takımı. Bu sezon hem lig hem Avrupa maçlarında neredeyse yedi oyuncuyu birden rotasyona sokabilme şansına sahip. Jorge Jesus doğru zamanda yaptığı doğru değişikliklerle tüm oyunculardan aynı verimi alabiliyor. Skora en fazla oyuncudan katkı alan takım durumundalar. Beşiktaş 2.hafta kaybettiği Ghezzal’ın dönüşünü beklerken bu sezonun en formda ismi N’Koudou’yu da kaybetti. Yedek kulübesinden oyuna giren isimler ise çoğu zaman ilk 11 başlayan isimleri aratır durumda. Valerian Ismael’in bu sezon bir kaç maçta kalede Ersin yerine şans verdiği Emre’nin de çok iyi bir performans ortaya koymadığını düşününce kadro derinliği ve kalitesi anlamında Fenerbahçe rakibine üstün geliyor. Derbiler için üç ihtimalli bir sonuçtan hep bahsedilir. Ama tüm bu faktörleri düşününce bu maçın skorunun bir kaybeden bir kazanan göstereceğini, bizleri oldukça heyecanlı bir karşılaşmanın beklediğini söylemek mümkün. O zaman hodri meydan!