İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde bir hekim daha şiddete maruz kaldı. Taarruza uğrayan tabip Maryam Arslan, yaşadıklarını SÖZCÜ’ye anlatırken, hastanedeki hekimler bir günlüğüne iş bıraktı.
Sıhhatte şiddetin önü alınamıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde ağır bakımda bir hekim daha hasta yakını tarafından şiddete maruz kaldı. Doktora saldıran kişi gözaltı süreçlerinin akabinde özgür bırakılırken hastanede hekimler bir günlüğüne iş bıraktı.
HÜCUMA UĞRAYAN HEKİM SÖZCÜ’YE KONUŞTU
Hücuma maruz kalan ve darp raporu alan asistan tabip Maryam Arslan, yaşadıklarını SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:
“Cuma günü ağır bakımda dört doktor nöbetçiydik. 03.00’te misyonumuzu devraldık. Bir hasta vardı. Hastanın yakını rica etti içeri girebilmek için. Aslında almak zorunda da değildik, kıyamadık.
Diğer bir yakınını içeri almayı reddettik. Orada sorun çıkarmaya başladı. Hakaret etmeye başladı. Bir biçimde dışarı çıkarmayı başardık fakat koridorda sakinleşmedi. Öteki biri de ‘Siz hekim olarak dayak yiyorsunuz, hala akıllanmıyorsunuz’ dedi, kahkaha attı.
Bu beni çok rahatsız etti. İspatlamak için telefonumu çıkardım, görüntüye çekecektim. Telefonu görünce üzerime geldi ve yumruk attı. Rapor aldım.
DURUM DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA BÜYÜK
Genel olarak bence durum düşündüğümüzden daha da büyük. Ne yapabiliyorsak yapmalıyız. Herkesin başına gelebilir bu durum. Daha evvel bu türlü bir şeyle karşılaşmadım ancak olayları daima duyuyoruz. Açıkçası başıma geleceğini hiç düşünmüyordum.”
Arslan’ın doktor arkadaşları, hastane önünde bir de açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan doktor Tahsin Çınar şunları söyledi:
“Cumhuriyet tarihimizde 80 yıl boyunca yalnızca 1 tabip cinayeti varken, 2005 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nde Prof. Dr. Göksel Kalaycı hocamızın bir hastası tarafından öldürülmesiyle başlayan süreçte, bugüne kadar 22 meslektaşımızı uğradıkları akınlar ve Sıhhatte Dönüşüm Programı’nın yol açtığı çarpıklıkların yarattığı tükenmişlik nedeniyle ömürlerine son verdiler.
HAYKIRIŞLARIMIZI SAĞIR SULTANLAR DUYDU, BİR TEK SORUMLULAR DUYMADI
Sıhhatte artan şiddetin sıhhat sisteminin yapısal sıkıntıları ile paralel büyüdüğü aşikardır. Bizler daha öncede meydanlarda; Caydırıcılığı ve yaptırımı olan bir sıhhatte şiddet yasası çıkarılsın diye yöneticilere haykırdık. Bahisle ilgili Sıhhat bakanlığından, tekraren randevu talep ettik, tahlil teklifleri sunduk, bizleri dinlemelerini ve sorunu ortak bir akılla çözmeyi önerdik. Fakat bütün taleplerimiz, bütün çağrılarımız duymazdan gelindi. Haykırışlarımızı sağır sultanlar duydu, bir tek sorumlular duymadı.
Sayın yetkililer, unutmayınız. Sıhhatte şiddetin sorumlusu, şiddeti uygulayanlar kadar, şiddetin önlenmesi için gerekeni yapmayan, talep ettiğimiz maddeyi çıkarmayan sizlersiniz. Bu süreçte kaybettiğimiz bütün meslektaşlarımızın vebali boynunuzdadır. Bizlerin ahı yakanızdadır.”