Gülden Çoktan – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Deniz ve Hava Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’ne katıldı. Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri ve Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir de yer aldı.
Millî Savunma Üniversitesi’nin hem 15 Temmuz’un yol açtığı zafiyetleri giderme hem de eğitim öğretim kalitesini yükseltme bakımından çok önemli başarılara imza attığını söyleyen Erdoğan, “Denizcilerimiz, Barbaros’un izinde Akdeniz’de, Ege’de, Karadeniz’de ve kendilerine görev verilen her yerde ülkemizin çıkarlarını korumakta, milletin emanetini en yüksekte tutmaktadır” diye konuştu.
‘Sadece maşalar’
Erdoğan, “Ülkemizin yaklaşık 40 yılına mal olan terör saldırılarında sadece milletimizin değerlerine ve varlığına düşman teröristlerle değil, onları üzerimize salanlarla da mücadele ettik. Ege’de her fırsatta tacizleri ve terbiyesizlikleriyle huzursuzluk çıkartanların sadece maşa olduğunu, asıl mücadeleyi onların gerisindekilerle verdiğini biliyoruz. Doğu Akdeniz’de ülkemizin çıkarlarını baltalamak için kopartılan gürültülerin gerisindeki karın ağrılarının gayet iyi farkındayız. Neredeyse 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği’nin bizimle ne demokratik, ne ekonomik standartları mukayese edilemeyecek ülkeleri üye yaparken Türkiye’yi dışarıda bırakmasının sebebini de çok iyi biliyoruz” dedi.
“Ülkemize yönelik tehditlerin zirveye çıktığı bir dönemde ihtiyaç duyulan desteği vermeyen NATO’nun çok daha hafi gerekçelerle nerelere güç aktardığını elbette görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “DEAŞ bahanesiyle bölge ateş ve kana bulanırken bu örgütle gerçek ve en etkin mücadeleyi yürüten Türkiye’ye gözlerini ve kulaklarını tıkayanların, riyakarlığının en yakın şahidi biziz. Dünyanın dört bir yanında ve özellikle de sınırlarımız dibinde teröristlere yağdırılan silahları, bize parasıyla satmayanların niyetlerinden hiç şüphesiz haberdarız. Bir asır önce Osmanlı’yı adeta lime lime edenlerin yıkıcı güçlerini, milli mücadelemizi yürütür ve Cumhuriyetimizi kurarken diplomasinin inceliklerini kullanarak kendimizden uzak tutmuştuk. Bugün de geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız altyapının üzerinde 2023 hedeflerimizi gerçekleştiriyor ve 2053 vizyonumuzu oluşturuyorken aynı sabrı sergiliyoruz.”
‘Yerli silahlanma %80’
Erdoğan, şunları söyledi: “Gazi Mustafa Kemal milletle birlikte milli mücadeleyi yürütürken kimi çevrelerin manda, kimi çevrelerin doğrudan bir yerlere bağlanma teklifiyle ortada dolaşıyordu. Ülkemizin tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımını gerçekleştirip siyasi, ekonomik, askeri, teknolojik her alanda dünyada ilk sıralara çıkma mücadelesi yürüttüğü şu dönemde de benzer heveslerle ortada dolananlar olduğunu görüyoruz. Milli Mücadele’yi nasıl kendi ülkelerine ve milletlerine güvenleri olmayan bu manda sevdalılarına rağmen kazandıysak, bugün de aynı zihniyettekilere rağmen Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracağız. Artık biz siyasi ve sosyal fay hatları üzerinden kurgulanan senaryolarla istikameti çizilebilen bir ülke değiliz. Göreve geldiğimizde bizim yerli silahlanmamız yüzde 20 idi. Şimdi yüzde 80 ve artık bu silahlarımızı, mühimmatımızı her şeyimizi kendimiz yapar hale geldik. Artık denizlerimizde korvetlerimizle, fırkateynlerimizle dolaşıyoruz. Bunlar bizim kendi ürünlerimiz ama birileri de hâlâ bir yerlerden bir şeyler bekliyor. Biz artık İHA’larımızla varız, SİHA’larımızla varız, Akıncılarımızla varız, şimdi Gökbeylerimizle varız ve bütün bu silahlarımızla dünyada bize düşman olanların, korkulu belasıyız.”
‘Sorunların üstesinden gelecek güce sahibiz’
“Artık ekonomisi küçük oyunlarla prangaya alınıp, kolayca sömürülen bir ülke değiliz” diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Artık biz dünyadaki hiçbir ülkeye sahip olduğu imkanlar sebebiyle hayranlıkla bakan bir ülke de değiliz. Onlar geçti, onlar tarih oldu. Çünkü artık Türkiye gerçekleştirdiği atılımlar sayesinde, siyasi ve ekonomik olarak özgürleşmiş, kendi menfaatlerini savunabilecek seviyeye gelmiş, kendi hedeflerine kararlılıkla yürüyen bir ülkedir. Elbette hâlâ çözmemiz gereken sorunlarımız var ama hamdolsun bunların da üstesinden gelecek güce, azme, dirayete sahibiz.”