Olayı Cumhuriyet’e anlatan Karaboğa, “Slaytı kendim değiştirdiğim için kürsüden çok ayrılamıyordum. Kürsüden çıkmamla sataşma üzere bir reaksiyon geldi. İştirakçilerden biri seslenerek, ‘Masanın gerisinden anlatır mısınız? Biz din görevlisiyiz’ dedi. Birinci basamakta gerginlik çıkmaması ismine sunumu devam ettirmeye çalıştım. Bu sefer yan taraftaki görevlilere ‘Baro neden bir erkek avukat görevlendirmemiş? Görevlendirildiyse niçin bu türlü giyinip gelmiş’ üzere reaksiyonlar olunca sunumu sonlandırmak zorunda kaldım” dedi.
‘KİŞİSEL ALANA MÜDAHALE’
“Bunun ferdî alana müdahale olduğunu, bir hukukçu olduğumu, bu halde bir müdahaleyi hem kendi adıma hem de bayanlar ismine kabul edemeyeceğimi söyledim. Sunumu bitirip salondan ayrılmak zorunda kaldım” tabirlerini kullanan Karaboğa, sunumun içeriğine yönelik de “18 yaşından evvel evliliği konuşacağınıza, evlenmeden cinselliği engelleyin” yansısıyla karşılaştığını, bunun üzerine de “Ben din ya da ahlak vazifelisi değilim, hukukçuyum. Hukuku anlatmak için görevlendirildim” yansısını gösterdiğini kaydetti.
‘DİNEN MÜMKÜN’ İDDİASI
Öte yandan, reaksiyonla karşılaşan tek ismin Karaboğa olmadığı kaydedildi. Karaboğa’dan evvel sunum yapanlara da birtakım müdahalelerde bulunulduğu, çocuk yaşta evliliklerin hukuka ters olduğunun belirtilmesi üzerine kimi iştirakçilerin “bu durumun dinen mümkün olduğu” tarafında tabirler kullandığı tez edildi.